İçindekiler

    Duygudurum bozuklukları, insanlığın neredeyse 2500 yıldır tanımladığı en yaygın ruhsal hastalıklar arasındadır; ancak yakın dönemde büyük bir halk sağlığı problemi olarak ele alınmaya başlanmıştır. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) depresyonu, küresel ölçekte en acil sağlık sorunları arasında ilk sıralarda göstermektedir.


    Toplumda her 5 kadından 1’i ve her 10 erkekten 1’i yaşamının bir döneminde depresif bozukluk geçirir. Bipolar bozukluk ise depresyon atakları ile mani/hipomani dönemlerinin dönüşümlü seyrettiği bir tablodur. Klasik bilgi, görülen sıklığı %1 kabul etse de, güncel çalışmalar bipolar spektrumun toplumda %5’e kadar çıkabildiğini; depresyonlar içinde yüksek bir oranda yer alabildiğini göstermektedir.


    Toplumsal Yük: İşlev Kaybı ve Özkıyım Riski

    Duygudurum bozuklukları; iş, okul, ilişkiler ve fiziksel sağlık üzerinde ciddi işlev kayıplarına yol açar. Özkıyım (intihar) riski özellikle genç ve ileri yaştaki erkeklerde belirgin yüksektir. Kadınlarda depresyon daha sık görülse de, ölümle sonuçlanan özkıyım erkeklerde daha fazladır.
    Vakaların önemli bir kısmı geç tanı alır veya yetersiz tedavi görür; bu yüzden erken başvuru ve etkin tedavi, komplikasyonları asgarîye indirir.


    Major Depresif Bozukluk (MDB)

    Major depresif bozukluk, duygudurum bozukluklarının en sık görülen biçimidir. Tek bir dönem (epizod) olabileceği gibi, yineleyici ataklar da görülebilir.

    • Süre: Tedavi edilmezse tek epizod aylar–yıllar sürebilir.
    • Nüks: Her 3 hastadan 1’inde yaşam boyu yinelemeler görülebilir.
    • Kalıntı belirtiler: Ataklar arası dönemde enerji düşüklüğü, uyku/iştah değişiklikleri, keyif alamama gibi kalıntı belirtiler sürebilir.

    Klinik ipuçları: Süreğen üzüntü, ilgi–istek kaybı, suçluluk ve değersizlik, dikkatte azalma, uyku ve iştahta bozulma, ajitasyon/psikomotor yavaşlama, umutsuzluk ve ölüm düşünceleri.


    Bipolar Bozukluk (İki Uçlu Duygudurum Bozukluğu)

    Bipolar bozukluk, en az bir mani/hipomani dönemi geçirilmesini zorunlu kılar; çoğunlukla depresif dönemlerle dönüşümlü seyreder.

    • Karma dönem: Depresif ve manik belirtiler eşzamanlı olabilir.
    • Cinsiyet paternleri: Mani erkeklerde, depresyon/karma dönemler kadınlarda daha sık raporlanır.
    • Spektrum yaklaşımı: Klasik %1 prevalans tartışmalıdır; bipolar spektrum kavramı, hafif formlar dâhil edildiğinde daha yüksek oranlar bildirir.

    Mani/hipomani ipuçları: Taşkınlık, uyku ihtiyacında azalma, düşünce uçuşması, aşırı özgüven, dürtüsellik, riskli kararlar (harcama, cinsellik, hız).


    Distimi ve Siklotimi

    • Distimik bozukluk (kalıcı depresif bozukluk): Uzun sürer; majör epizodların alt yapısını oluşturabilir.
    • Siklotimi: Hafif hipomani ve depresif dalgalanmaların yıllarca sürdüğü, bipolar spektrumun erken/alt tip örüntüsüdür.

    Bu formlar, kişilik örüntülerini ve ilişki dinamiklerini etkileyip yanlış tanılar (örn. borderline kişilik) ile tedavi gecikmelerine yol açabilir.


    Eski Yunan ve Roma’dan Bugüne

    Antik tıp, melankoli ve mani terimlerini ilk kullanan dönemdir.

    • Hipokrat: Melankoliyi “kara safra” kuramıyla; iştahsızlık, ümitsizlik, uykusuzluk ve iritabilite ile tanımladı.
    • Galen: “Korku, hayattan hoşnutsuzluk ve insanlardan nefret” vurgusu yaptı.

    Kavramsal evrim; doğaüstü açıklamalardan doğal/psikobiyolojik modellere; üniter kuramlardan çoğul modellere uzanmıştır.


    Depresyonu Nasıl Anlıyoruz?

    Saldırganlığın İçe Yönelmesi

    Klasik psikanalitik çerçevede düşmanca/öfke temalarının içe devrilmesiyle çökkünlük oluştuğu düşünülür. Günümüzde sadeleşmiş biçimi, klinik kavramsallaştırmada bazı vakalarda hâlen işe yarar.

    Nesne Kaybı ve Bağlanma

    Yas, ayrılık ve sevgi kayıpları, özellikle erken dönem bağlanma örüntüleri üzerinden depresif yatkınlığı artırır. Bowlby’nin bağlanma kuramı, çocukluk yoksunluklarının, erişkin depresyonu için duyarlılaştırıcı olabileceğini öne sürer.

    Kendilik Değeri Modeli

    Güç, statü, rol, kimlik ve değerler alanındaki sembolik kayıplar, narsisistik yaralanma yoluyla kendilik değerini düşürüp depresyona zemin hazırlayabilir.

    Bilişsel Model (Beck)

    Olumsuz otomatik düşünceler, bilişsel üçleme (kendilik–dünya–gelecek) ve işlevsiz şemalar, depresif duygulanımı sürdürür. Bu model, bilişsel davranışçı terapi (BDT) için temeldir.

    Öğrenilmiş Çaresizlik

    Kontrol edilemeyen yaşantılar sonrası gelişen pasiflik ve umutsuzluk döngüsü; hem depresyonu hem de TSSB gibi tabloları anlamada kullanılır. Tedavi, atıf tarzlarını değiştirmeye odaklanır.


    Etiyoloji: Neden Bazılarımız Daha Yatkın?

    Kalıtım

    Bipolar bozukluk ve yineleyici depresyon için genetik katkı yüksektir. Bipolarda duygulanım düzenleme ve sirkadiyen sistemlerde düzensizlik, depresyonda stres yanıtı hassasiyeti öne çıkar.

    Gelişimsel Yatkınlık

    Duygudurum bozukluğu olan ebeveynlerin çocukları, ayrılık/boşanma/yoksunluk gibi stresörlere daha sık maruz kalabilir; bu da erken başlangıç ve daha ağır atak riskini artırır.

    Yaşam Olayları

    Kayıplar, kişiler arası çatışmalar, iş/ekonomik stres ve uykusuzluk, özellikle mizacı gergin bireylerde epizod tetikleyicisi olabilir.

    Cinsiyet

    Kadınlarda majör depresyon yaklaşık 2 kat daha sık bildirilir. Hormonal dalgalanmalar, premenstrüel dönem, doğum sonrası ve menopoz geçişleri risk pencereleri oluşturur. Bipolarda cinsiyet oranı genelde 1:1’e yakındır.

    Yaş

    MDB için başlangıç yaşı sıklıkla 30–35; bipolarda geç ergenlik–20’li yaşlar daha tipiktir. İleri yaş depresyonunda medikal komorbiditeler, yalnızlık ve işlev kayıpları önemlidir.

    Medeni Durum ve Mevsimsellik

    Yakın dönem dul kalma, ayrılık/boşanma depresyon riskini artırır. Yıllara yayılmış gözlemlerde, ilkbahar/sonbahar depresyon, yaz ise mani için görece artış dönemleri olabilir.


    Kadıköy Suadiye’de Kapsamlı Yaklaşım

    Uzman Dr. Turan Çetin, Kadıköy–Suadiye’de ilk görüşmede:

    • Ayrıntılı psikiyatrik öykü ve epizod zaman çizelgesi
    • Bilişsel–duygulanımsal şema değerlendirmesi
    • Gerekirse psikometrik ölçekler (PHQ-9, HADS, MDQ, YMRS vb.) uygular.
    • Tıbbi eş tanılar ve ilaç–etkileşim olasılıkları gözden geçirilir.

    Kanıta Dayalı ve Kişiye Özgü Tedavi

    Psikoterapiler

    • Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT): Olumsuz otomatik düşünceler ve nüks önleme planı
    • Kişilerarası Terapi (IPT): Yas, rol değişimleri, kişiler arası çatışmalar
    • Duygu Düzenleme ve Farkındalık Temelli yaklaşımlar
    • Gerekli olgularda psikodinamik destekleyici müdahaleler

    Farmakoterapi

    • Depresyon: SSRI/SNRI, atipik antidepresanlar; dirençte kombinasyon stratejileri
    • Bipolar: Duygudurum düzenleyiciler (lityum, valproat, lamotrijin), atipik antipsikotikler; antidepresanlar dikkatle ve koruyucu ile
    • Uyku ve anksiyete için kısa süreli destekler
    • İlaç seçimi/izlemi hekim kontrolünde yapılır; öz-ilaçlama önerilmez.

    Yaşam Tarzı ve Nüks Önleme

    • Uyku–uyanıklık ve ışık–güneş düzeni
    • Düzenli egzersiz, madde/alkol sınırlaması
    • Stres yönetimi, sosyal ritim ve tetikleyici planı
    • Aile/partner için psiko-eğitim

    Ne Zaman Yardım Almalı?

    • İki haftadan uzun süren çökkünlük, ilgi–istek kaybı
    • Uyku/iştah/enerji dengesinde belirgin bozulma
    • Mani/hipomani düşündüren taşkınlık ve dürtüsellik
    • Özkıyım düşünceleri veya kendine/başkalarına zarar riski
    • Bu durumlarda gecikmeden profesyonel destek alın.

    Kadıköy Suadiye Psikiyatri Kliniği – Randevu

    Uzman Dr. Turan Çetin, Kadıköy Suadiye/ Bağdat Caddesi’ndeki kliniğinde depresyon ve bipolar bozukluk için bilimsel kılavuzlara dayalı, ölçülebilir hedeflerle izlenen kişiselleştirilmiş tedavi programları sunar.

    Sıkça Sorulan Sorular

    Bipolar bozukluk, kişinin duygulanımında aşırı iniş çıkışlar yaşadığı bir ruh sağlığı bozukluğudur.
    Bipolar bozukluğun belirtileri arasında mani ve depresyon dönemleri, enerji seviyesinde aşırı değişimler, düşünce hızında artış veya azalma gibi durumlar bulunur.
    Bipolar bozukluk genellikle bipolar I ve bipolar II olmak üzere iki ana türe ayrılır.
    Bipolar bozukluk genellikle belirtilerin gözlemlenmesi ve ruh sağlığı uzmanı tarafından yapılacak bir değerlendirme ile teşhis edilir.
    Bipolar bozukluğun tedavisi genellikle ilaçlar ve psikoterapi kombinasyonuyla yapılır.
    Bipolar bozukluk, kişinin sosyal ilişkileri, iş performansı ve genel yaşam kalitesi üzerinde olumsuz etkilere neden olabilir.
    Genetik faktörlerin bipolar bozukluk gelişiminde rol oynadığı düşünülmektedir; ancak çevresel faktörler de etkili olabilir.
    Bipolar bozukluk tedavisi genellikle uzun vadeli bir süreci kapsar ve kişiye göre değişebilir.
    Bipolar bozukluk insanların günlük yaşamlarını düzensizleştirebilir, iş performansı, ilişkiler ve genel yaşam kalitesi üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir.
    Bipolar bozukluk olan bir kişiye destek olmak için anlayış, sabır, destek gruplarına katılım ve profesyonel yardım önemli olabilir.

    Son Bloglar